Dahası da var...

BAZI ERKEKLER KADINLARI ANLAMAYA ÇALIŞIR, DİĞERLERİ KENDİLERİNİ DAHA BASİT KONULARA ADARLAR, ÖRNEĞİN GÖRELİLİK KURAMINA... (EINSTEIN)



2 Nisan 2012 Pazartesi

Pazar Günü Sinema Kuşağı

Uzun süredir film izleyemiyordum. Bir hafta benim için uzun bir süre. Hafta sonu 3 film birden izldeim.

1) The Iron Lady- Demir Lady: Margaret Thatcher'in hayatından bir kesit anlatıllıyor Meryl Streep'in oyunculuğuyla. Güçlü bir kadının hikayesi güçlü bir oyuncuyla anlatılabilir. Ki iki kadına da hayran kalmamak mümkün değil. Dediğim dedik bir kadınmış meğer. Kendi yolunda ödün vermeden gitmeye çalışan, doğru veya yanlış sorgulanabilir kararlar alan bir kadın. Erkek egemen bir toplumda kendini kabul ettirmek için büyük çaba sarf eden güçlü bir liderin hikayesi. İzlenmesi gerek bir film. Aklımda ve izleyen herkesin aklında kalan bir replik var. Indra Gandhi'nin bir sözü imiş. Duymuştum ama kimin olduğunu bilmiyordum.
Söylediklerinize dikkat edin düşünceniz olur
Düşüncelerinize dikkat edin duygularınız olur
Duygularınıza dikkat edin davranışlarınız olur
Davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklarınız olur
Alışkanlıklarınıza dikkat edin değerleriniz olur
Değerlerinize dikkat edin karakteriniz olur
Karakterinize dikkat edin kaderiniz olur...


2)Hugo: Paris tren istasyonunun duvarları arasında, kimseye görünmeden yaşamaya çalışan yalnız bir çocuk. Babasından kalan bir otonomon makine onun hayatını değiştiriyor. Yalnız ama güçlü bir çocuk. Sadece kendi hayatını değil başkalarının hayatınıda değiştiriyor. Görsel olarak güzel bir film ki ödülleride bu yönde almış. Burada süper bir replik vardı.
-Tüm dünyayı büyük bir makine olarak hayal ederdim. Makineler asla yedek parçalarıyla gelmezler. Çalışmaları için ne gerekiyorsa o kadarı olur hep. Dünya koca bir makineyse, ben yedek parça olamam diye düşündüm. Burada olmamın bir sebebi olmalı.
Bu filmde kesinlikle izlenmeli.

3)We Bought a Zoo-Düşler Bahçesi: Matt Damon'u artık baba rollerinde izlemeye başladık. Çokta yakışmış doğrusu. Eşini kaybettiği için yeni bir başlangıç yapmaya çalışan bir baba ve iki çocuğu ile birlikte bir ev satın alırlar. Ama bu ev bir hayvanat bahçesine aittir. Yirmi saniyelik bir cesaretle herşey değişebilir temalı bir film. Hayallerinin peşinden giderken yaşanan çatışmalar, çok güzel dostluklar, baba ve çocuk ilişkileri birbirleriyle gurur duyan ve doğayla içi içe bir film. Tam pazar günü filmi olmuş. Hem duygusal hem komik olmuş Bunu da izleyin kesin seversiniz diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...